Kaynak: Better Shelter Vakfı

Geçici yerleşim çözümlerinin bölge halkına hayatlarını ve kentlerini yeniden inşa etme sürecinde güvenli, saygın ve sürdürülebilir bir yaşam ortamı sağlaması öncelikli.

 

6 Şubat 2023’te meydana gelen ve 10’dan fazla kenti etkileyen büyük ve yıkıcı depremin ardından barınma, en acil ihtiyaçlardan biri. Soğuk iklim koşullarının hüküm sürdüğü bölgede barınma, toplanma, sağlık gibi temel ihtiyaçları karşılamak üzere en hızlı çözüm olarak çadır kentler kuruluyor. Ancak depremden etkilenen yerleşim alanlarının baştan planlanması ve kentlerin yeniden ayağa kaldırılması uzun ve dikkatle kurgulanması gereken bir süreç. Bu süreçte, yüzbinlerce insan için geçici konut çözümleri üretilmesi gerekiyor. Geçici yerleşim çözümlerinin bölge halkına hayatlarını ve kentlerini yeniden inşa etme sürecinde güvenli, saygın ve sürdürülebilir bir yaşam ortamı sağlaması öncelikli.

IKEA Vakfı önceki hafta, afet sonrası geçici barınma üniteleri üreten Better Shelter Vakfı’na, Türkiye ve Suriye’de depremden etkilenen bölgelere 5.000 barınak gönderilmesi için 10 milyon avro bağış yaptığını açıkladı. Barınaklar, geçtiğimiz haftadan itibaren bölgeye ulaşmaya başladı.

Kaynak: Better Shelter Vakfı

2016 yılında bir örneği New York’un çağdaş sanat müzesi MoMa’da sergilenen barınak, aynı yıl Beazley Yılın Tasarımı Ödülü’nü de almış.

 

Peki Better Shelter Vakfı’nın “Relief Housing Unit” (RHU) adını verdiği barınaklar, başta söz ettiğimiz türden bir geçici yerleşim alternatifi yaratabilir mi? Vakıf, 2010 yılında IKEA ve UNHCR ile ortaklık kurarak, mülteci kamplarında zorlu iklim koşullarına dayanıklı yeni bir barınak için tasarım çalışmalarına başlamış. 2013 yılında elde edilen ilk prototipler testler sonrasında seri üretime geçilerek 2015 yılından itibaren güney Avrupa, Afrika, Ortadoğu’daki kamplarda kullanılmaya başlamış. 2016 yılında bir örneği New York’un çağdaş sanat müzesi MoMa’da sergilenen barınak, aynı yıl Beazley Yılın Tasarımı Ödülü’nü de almış. Sahadan gelen geri bildirimler doğrultusunda 2018 yılından itibaren tasarımı geliştirilen ve havalandırma ve yangın dayanımı standartları yükseltilen barınakların binlercesi, COVID19 pandemisi sırasında geçici sağlık birimleri olarak da kullanılmış.

Çelik bir çerçeveye sahip 17,5 m²’lik birimler, nakliyat kolaylığı sağlayan yassı paketlerde geliyor. 4 kişinin özel bir alet kullanmadan birkaç saat içinde kurabileceği modüler birimler gerektiğinde birleştirilerek sağlık, eğitim gibi farklı ihtiyaçlara da yanıt veren mekânlar haline getirilebiliyor. Kilitlenebilir bir kapısı ve güneş enerjisiyle çalışan lambası da olan birimlerin duvar panelleri en az 3, taşıyıcı çerçevesi ise en az 10 yıl dayanıklı. Vakfın web sitesinde, mümkün olan yerlerde duvar panellerinin bambu, toprak vb. gibi yerel malzemeler ile desteklenerek dönüştürülebileceğine, böylece daha kalıcı çözümler üretilebileceğine dair bilgiler de yer alıyor.