“Designing with Disaster”, Los Angeles, California, 2023. Fotoğraf: ©JAPAN HOUSE Los Angeles.

Gezegenin sürekli ve öngörülemez devinimi içinde doğal ve yapılı çevre arasında bir uzlaşı sağlanabilir mi? Tasarım, bu ortak yaşamı mümkün kılan uzlaştırıcı bir araç olarak konumlanabilir mi? Ve sonuçta doğayla çatışmayan, onun olağan işleyişini gündelik hayatın bir parçası olarak benimseyen şehirler inşa edilebilir mi?

JAPAN HOUSE Los Angeles’ın “Designing with Disaster” (Afetle Tasarlamak) başlıklı sergisinde, kentsel tasarımı afetler odağında ele alan “yenileyici şehircilik” (regenerative urbanism) yaklaşımı uluslararası mimari ve kentsel tasarım araştırmaları inisiyatifi ArcDR3 çatısı altında geliştirilmiş projeler üzerinden inceleniyor.

Serginin çıkış noktası, sadece Japonya’nın değil dünya tarihinin de en büyük felaketleri arasında anılan 2011 tarihli Tohoku Depremi. 9,1 büyüklüğündeki deprem ve tetiklediği tsunami, 19 binden fazla kişinin ölümü ve 2 binden fazla kişininse kaybolması ile sonuçlanmıştı. Ardından 2015 yılında, depremin merkez üssüne en yakın noktalardan biri olan Sendai kentinde düzenlenen BM Dünya Afet Riskini Azaltma Konferansı’nda, 15 yıllık bir eylem planı hazırlandı. California Üniversitesi’ne (UCLA) bağlı uluslararası araştırma merkezi Xlab ve Tohoku Üniversitesi’nin uluslararası afet bilimleri araştırma enstitüsü IRDeS öncülüğünde 11 üniversitenin işbirliği ile kurulan ArcDR3 inisiyatifi de, bu eylem planını temel alan oluşumlardan biri.

Yedi Kentin Öyküsü: Duvar, Bulut, Sütunlar ve Kuyular…

ArcDR3 bünyesine yürütülen çalışmaların bir çıktısı olarak hazırlanan sergide, her biri afetlerle başa çıkmanın ve afete dirençli yaşam alanları oluşturmanın yollarını araştıran yedi öneri sunuluyor. Serginin galeri mekânına yerleşen dört strüktürel bileşeni “Duvar”, “Bulut”, “Sütun” ve “Kuyu”. Girişte ziyaretçileri karşılayan “Duvar”da, ArcDR3 araştırmaları ve “yenileyici şehircilik” yaklaşımı tanıtılıyor. Ziyaretçilerin gezegenle ilişkilerini sorgulamalarına, kriz bölgelerini daha iyi anlamalarına imkân veren istatistiksel veriler “Sütunlar” üzerinde sergileniyor. Galerinin merkezine yerleşen yedi “Kuyu” içinde, olası afet senaryoları için geliştirilmiş kentsel tasarım önerileri incelenebiliyor. Her bir yenileyici şehir deneyimi; çizimler, animasyonlar ve tasarım konseptinin tartışıldığı röportajlar eşliğinde aktarılıyor.

Projenin detaylarını galeriden inceleyebilirsiniz.

Fotoğraflar: JAPAN HOUSE Los Angeles’ın izniyle

“Kuyu”lar üzerinde yükselen “Bulut” ise, tavandan sarkıtılmış bir projeksiyon perdesi: Geçen yüzyılda dünya çapında kaydedilen depremlerin, volkanik patlamaların, tsunami ve sellerin yol açtığı yıkımı görselleştiren dijital haritalar, video ve fotoğrafların oluşturduğu dev mozaik, doğa olaylarının kaçınılmazlığını ve de insanlığın çevresel risklerle bir arada yaşama zorunluluğunu yeniden hatırlatıyor.

Fotoğraflar: ©JAPAN HOUSE Los Angeles'ın izniyle

2 Nisan 2023 tarihine kadar ziyarete açık olacak sergi paralelinde ayrıca, “Global Japan Forum 2023: Designing with Disaster” başlığı altında, yurt içi ve dışından mimar, akademisyen ve araştırmacıların katılımıyla çevre felaketlerinden alınan dersler ile gelecekte afete dayanıklı ortamların nasıl yaratılacağının tartışıldığı iki panel de gerçekleşti. Kayıtlarına buradan ulaşılabilir.