CRA - Carlo Ratti Associati, Helsinki Hot Heart, 2021 © CRA - Carlo Ratti Associati

Weil am Rhein, Almanya’da konumlanan Vitra Tasarım Müzesi, enerji sektörünün dönüşümüne tasarım perspektifinden ışık tuttuğu yeni “Transform! Designing the Future of Energy” [Dönüş(tür)! Enerjinin Geleceğini Tasarlamak] sergisini 23 Mart’ta ziyaretçilerle buluşturuyor. Yenilenebilir enerjiyle çalışan günlük ürünlerden güneş evleri ve rüzgar enerjisi istasyonlarının tasarımına; akıllı mobilite sistemlerinden kendi kendine yeten şehirlerin fütüristik vizyonlarına kadar birçok konu sergi kapsamında masaya yatırılacak. Sergide; yenilikçi ve deneysel ürün tasarımı örnekleri, spekülatif tasarım projeleri, filmler, mimari arketipler ve vizyoner gelecek konseptleri gösterime sunulacak.

Küresel karbon emisyonlarını azaltmak ve iklim değişikliğini önleyebilmek için fosil yakıt tüketiminin azaltılmasının aciliyetle sürdürülmesi gerekiyor. Fosil yakıtlara olan bağımlılığın günlük hayatımızın en küçük detaylarını bile etkilemesi gibi, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişin de geleceğimiz üzerinde benzer bir etkisi olacağını öngörmek mümkün. Enerjinin üretimi, dağıtımı ve kullanımıyla ilgili tüm binalar, altyapı ve ürünler insanlar tarafından ortaya konuyor. İşte bu noktada tasarım, yeni sürdürülebilir enerji çağına biçim verme konusunda kilit bir rol üstleniyor: Bilimsel araştırmalar ile son kullanıcılar arasında bir köprü kurmak.

Bu düşünceler ışığında "Transform! Designing the Future of Energy” sergisi, insana odaklı bir yaklaşımın ardından bakış açısını gündelik nesneleri, şehirleri ve tüm enerji ortamını incelemek üzere genişletiyor ve soruyor: “Enerji verimli bir ürün tasarlamanın kriterleri nelerdir?”, “Tasarım, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artmasına nasıl katkıda bulunabilir?”, “Endüstri, hükümet politikaları ve her birimiz sürdürülebilir bir geleceğe geçiş konusunda nasıl yardımcı olabiliriz?”



XTU Architects, X_Land, Rendering, 2020 © XTU Architects

“Human Power” (İnsan Gücü) başlıklı ilk bölümde ziyaretçiler, enerji üretmek için kendi potansiyellerini keşfetmeye davet ediliyor. Sabit egzersiz bisikletlerinde pedal çevrilerek kahve demlemek, internette gezinmek veya sıcak bir duş almak gibi gündelik faaliyetler için yeterli elektrik üretmenin ne kadar sürdüğü deneyimlenebiliyor. Uluslararası afişler ve protesto pankartları, el ilanları ve broşürlerden oluşan bir seçki de, enerji politikalarının evrimini ve bireylerin bu değişimdeki gücünü gözler önüne seriyor: ABD hükümetinin “Atoms for Peace” (Barış için Atom) programından nükleer karşıtı harekete, yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesinden küresel şirketler tarafından kurulan güneş enerjisi santrallerine ve rüzgar çiftliklerine karşı sivil direnişe kadar. Ayrıca, "petroleumscape” (petrol peyzajı) üzerine bir slayt gösterisi, ham petrolün bir enerji kaynağı olarak gezegeni ve yaşam biçimlerimizi nasıl etkilediği ve fosil yakıtlara olan bağımlılıktan kurtulmanın ne kadar zor olacağı üzerinde duruyor.



Ed Kashi, Petroleum Pipeline, Okrika Town, Nigeria, 2006 © Ed Kashi/VII/Redux

Serginin ikinci bölümü "Energy Tools” (Enerji Araçları) temasına ayrılıyor ve geleneksel enerji altyapısına bağlı olmadan "şebekeden bağımsız" yaşamaya yönelik ürünler, prototipler ve deneylere yer veriliyor. Seçkide bulunan projelerden bazıları ise şöyle: Pauline van Dongen’in, fotovoltaik hücreleri ”Solar Shirt” (2015) gibi giysilere ve “Suntex” (2022) gibi kumaş panellerine entegre ettiği tasarımları; Stefan Troendle’ın, hidrojenle çalışan yeşil bir soba prototipi olarak geliştirdiği “Hydrogen Cooker”; Tobias Trübenbacher'in dahili bir rüzgar türbini rotoru ile kendi enerji ihtiyacını karşılayan “Papilio” sokak lambası; Marjan van Aubel'in güneş enerjisiyle çalışan sarkaçlı lambası “Sunne” ve Pablo Bras’ın spekülatif projesi "Available Networks". Enerjide kendi kendine yeterlilik fikrinin tasarımcılara erken dönemlerden itibaren ilham verdiğini göstermek amacıyla bu bölümde bir dizi tarihi projeye de yer veriliyor.



Pauline van Dongen, Solar Shirt, 2015 © Pauline van Dongen, Photo: Liselotte Fleur

Fuarın üçüncü bölümünde "Transformers" [Dönüş(tür)enler] başlığı altında mimari ve mobilite alanlarındaki yenilikçi yaklaşımlar sunulacak. Yapı sektörü, tek başına küresel enerji tüketiminin yaklaşık üçte birinden sorumlu iken ulaşım sektörüne atfedilen oran da neredeyse bir o kadar yüksek. Sergilenen projeler ise bu durumun tersine çevrilebileceğinin sinyali veriliyor. Mimarlık ofisi Snøhetta tarafından tasarlanan Trondheim'daki “Powerhouse Brattørkaia”, dünyanın en kuzeyindeki enerji pozitif binası olarak biliniyor, tükettiğinin iki katından fazla enerji üretirken fazlasını yerel bir mikro şebekeye geri besliyor. Werner Sobek tarafından AktivHaus ile iş birliği içinde geliştirilen Bad Cannstatt'taki “Plus Energy Quarter P18”; ısı pompaları, fotovoltaik termal kolektörler ve iç yaşam alanlarının kontrollü havalandırmasının bir kombinasyonu sayesinde kendi kendine yeten bir ısıtma sistemiyle dikkat çekiyor. TAKK mimarlık tarafından tasarlanan “Day After House” ise mevcut binaların enerji verimliliğini artırmak için yüksek teknolojili çözümlerin zorunlu olmadığını gösteriyor: Çeşitli iklim bölgelerine göre uyarlanan bir mekânsal konfigürasyon ve doğal yalıtım malzemelerinin kullanımı sayesinde bu daire neredeyse hiç ek ısıtmaya ihtiyaç duymuyor.



Hamburger Energiewerke, Energy Bunker, 2015 © Hamburger Energiewerke/Sumesgutner

İster gerekli hammaddelerin çıkarılması, ister enerji üretmek veya dönüştürmek için binaların inşası ve işletilmesi, ister enerjiyi depolamak ve dağıtmak için gereken altyapı olsun, tüm enerji üretim, dağıtım ve depolama biçimlerinin mekânsal bir ayak izi bulunuyor. Bu nedenle serginin son bölümü “Future Energyscapes” (Geleceğin Enerji Manzaraları) konusuna ayrılıyor. Bu araştırma alanı, Carlo Ratti'nin Helsinki’de termal enerjinin depolanmasına yönelik öncü önerisi “Hot Heart” gibi yeni tipolojileri içeriyor. ECAL/Lausanne öğrencileri tarafından Kanada'nın Fogo adası için tasarlanan rüzgar türbini modellerinden Rem Koolhaas'ın Hollanda merkezli düşünce kuruluşu AMO tarafından tasarlanan varsayımsal "Eneropa"ya kadar, gelecekte enerji üretimine yönelik diğer vizyoner fikirler de bu bölüm altında ziyaretçileriyle buluşacak.

Küratörlüğünü Jochen Eisenbrand’ın “Transform! Designing the Future of Energy” sergisi, 23 Mart 2024 tarihine kadar Vitra Tasarım Müzesi’nde görülebilir.