Atatürk Deniz Köşkü. Fotoğraf: Neslihan Şık


Bu yaz Marmaray ile seyahat edenler, elinde plaj çantalarıyla Florya’ya gidenlere sıkça rastlamıştır herhalde. Yakın dönemlere kadar İstanbul’un sayfiye bölgelerinden biri olan; günümüzde de hâlâ sınırları içinde yer alan kent ormanı ve geniş ve uzun kumsalı ile bu özelliğini koruyan Florya, sakin bir tatil günü geçirmek için merkeze yakın bir alternatif sunuyor.

Florya ilk olarak 1920’lerde, Bolşevik Devrimi’nden kaçan Rusların bu sahili mesken tutmasının ardından o dönemde “Solaryum” ve “Haylayf” adını taşıyan iki plajın da açılmasıyla dikkat çekmeye başlamış. Ancak bir sayfiye yeri olarak ün kazanması ve bugünkü çehresine kavuşmasına giden yol, 1935 yılında Atatürk için burada Florya Deniz Köşkü’nün yapılmasıyla başlar.



Atatürk Deniz Köşkü. Fotoğraf: Neslihan Şık


Atatürk Deniz Köşkü. Fotoğraf: Neslihan Şık


Atatürk Deniz Köşkü’nde Atatürk manevi kızı Ülkü ile



Deniz Köşkü, SALT Araştırma - SALT Research Gültekin Çizgen Koleksiyonu
Seyfi Arkan tarafından tasarlanan bu modernist yapı, denizin ortasında kazıklar üzerine inşa edilmiştir.

Cumhuriyet dönemi Türkiye mimarlığının en tanınmış isimlerinden olan mimar Seyfi Arkan tarafından tasarlanan bu modernist yapı, denizin ortasında kazıklar üzerine inşa edilmiştir ve karaya ahşap bir iskele ile bağlanmaktadır. Atatürk, özel olarak tasarlanan detay ve malzemelerle çok kısa sürede inşa edilen köşkü, 1935-1938 arasında sıklıkla kullanmıştır. Döneminin modernist, sade ve işlevselliği ön planda tutan estetik yaklaşımını yansıtan mobilyalarının bir kısmı da yine mimar Seyfi Arkan tarafından tasarlanmıştır. 1993 yılında kapsamlı bir restorasyon geçirmiş olan yapı günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.


Florya Plajı, 1950’ler

Atatürk’ün de ilgisiyle sosyal hayatın canlanmaya başladığı Florya’da kısa süre içinde o dönemin en modern plaj tesisleri de hizmete açıldı. Yine Cumhuriyet döneminin ünlü mimarlarından olan Rüknettin Güney’in, plajın bir parçası olarak tasarladığı Florya Plaj Gazinosu ise 1938 yılında tamamlandı. Dans gecelerinin düzenlendiği, konserlerin verildiği gazino dönemin magazin basınında sık sık yer alıyordu. 1980’lerde, çevre ve deniz kirliliğinin artmasıyla kapanan plaj, son dönemlerde yenilenerek “Florya Güneş Plajı” adıyla İBB tarafından tekrar işletmeye açıldı. Güney’in Plaj Gazinosu ise, zamanla bazı ekler ve tadilatlar görmüş olmakla birlikte hâlen bir restoran olarak kullanılıyor.



Florya Plaj Gazinosu


Florya Güneş Plajı

Zengin florası ile merkeze yakın bir vaha olan Florya Atatürk Ormanı da, bir kent ormanı olarak, Deniz Köşkü’nün yapıldığı dönemde ağaçlandırılmaya başlandı. Günümüzde büyüklüğü 67,55 hektarı bulan orman, “yaşları 250 ile 400 arasında değişen, boyları 17 metreyi, çapları ise 7 metreyi bulan 7 adet Atlas Sakızı ve 600 yıla yaklaşan ömrüyle 1 adet Ehrami Servi gibi, anıtsal nitelikte ve özenle korunması gereken” tabiat varlıklarını da barındırıyor.



Florya Atatürk Ormanı


Florya Atatürk Ormanı’nda bulunan 380 yaşındaki sakız ağacı.

Bir tatil günü kendinizi hem kent dışına çıkmış gibi hissetmek hem de doğal ve kültürel bir tur yapmak isterseniz, Florya’ya gidebilirsiniz. Marmaray hattıyla Florya İstasyonu’na ulaştıktan sonra deniz tarafına dönünce karşınıza Güneş Plajı çıkacak. Güneşli ve sıcak bir günde plajda vakit geçirebilir, uzun kumsalda yürüyüş yapıp Marmara Denizi’nin tadını çıkarabilirsiniz. Daha serin bir günde ormanda yürüyüş ve piknik yapmayı tercih edebilirsiniz. Dilerseniz, sahilden kısa bir yürüyüşle, artık müze olan Florya Atatürk Deniz Köşkü’ne ulaşabilirsiniz. Yapı ve dönemiyle ilgili bilgileri edinirken gezinize eşlik edecek dalgaların sesi, bu kentin yoğun merkezlerinde koştururken sık sık unuttuğumuz şeyi hatırlatacak: denizle ne kadar iç içe bir kentte yaşadığımızı.